🌤️ Kahverengi Gözlerin Şiiri Ilhan Geçer
Arkadaş, dünyada bulunmaz nimet, Arkadaş, dostuna biçemez kıymet, Gerçek dosta çeksen binlerce zahmet, Yine de of deme arkadaşına. Arkadaş, kadrini bilendir senin, Ölüme birlikte gelendir senin, Kolun ve kanadın olandır senin, Sakın ha of deme arkadaşına. Salihi.
EmireMerve Konuk / Şarkılar Seni Söyler. Saat: Her Pazartesi, Cuma 21:00 - 24:00.
İlkşiiri ; "Kahverengi Gözlerin" 1934'te Vakit gazetesinde çıktı. 1950 yılında Munis Faik Ozansoy, Mehmet Çınarlı, Gültekin Samanoğlu, Mustafa Necati Karaer ile birlikte "Hisarcılar" grubunu oluşturdu. Şiirlerinin çoğu bestelendi ve sevilen şarkılar olarak halkın diline yerleşti.”
2ay Cehennemde görüşürüz.
seni sevmekti niyetim. duygularım seni arzular. ben seni sevdiğimde gurbete geldim. buruktu anılarımda canlanan sevgiler. küsmüştü güller senin adın hasretti. bağlanmışcasına ben sana meftundum. gözlerin yarınlı sabahları anlatırdı. kalemimdeki aşk cümlelerini beyaz sayafaya döktüm. ellerin ellerimde sımsıcak sevdanın
Kahverengigözlerin” tarzındaki şiir, 13 Eylül 1988 tarihli Milliyet gazetesinin “Açık Pencere ” sütunlarında, Dr. Latif Akça imzasıyla yer almıştır. Merhum İlhan Geçer’in kendisine ait olduğunu söylediği “Kahverengi Gözlerin ” isimli şiirin metnini elde edemediğimiz için, karşılaştırma imkanından da
Sankitatlı bir rüya. Kahverengi gözlerin. Gözlerin yar gözlerin gözlerin. Rüzgarlar kadar serin. Ufuklar kadar derin. Kahverengi gözlerin. Gözlerin yar gözlerin gözlerin. Söz: Mustafa İlhan Geçer. Müzik: Selahattin Sarıkaya.
cbftCBH. Nazım Hikmet, Orhan Veli Kanık, Sabahattin Ali, Attila İlhan ve diğerleri. Şarkı olarak hepimizin bildiği 10 ünlü şiiri sizin için derledik. 1. Olmasa Mektubun – Murathan Mungan Seslendiren Yeni Türkü Olmasa mektubun, yazdıkların olmasa Kim inanır senle ayrıldığımıza Sanma unutulur, kalp ağrısı zamanla Her şeyi unutarak yaşanır sanma Neydi bir arada tutan şey ikimizi Birleştiren neydi ellerimizi Bırak bana anlatma imkânsız sevgimizi Sevmek birçok şeyi göze almaktır Olmasa mektubun, yazdıkların olmasa Kim inanır senle ayrıldığımıza Baksana geçmişe ne çok anıyla dolu Nerde o taverna, nerde sinema Harcanmış zamanlar yeniden yaşanmaz ki Geç kaldıktan sonra arama boşa Neydi bir arada tutan şey ikimizi Birleştiren neydi ellerimizi Bırak bana anlatma imkânsız sevgimizi Sevmek birçok şeyi göze almaktır Olmasa mektubun, yazdıkların olmasa Kim inanır senle ayrıldığımıza 2. Ceviz Ağacı – Nazım Hikmet Seslendiren Cem Karaca Başım köpük köpük bulut içim dışım deniz Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda Budak budak şerham şerham ihtiyar bir ceviz Ne sen bunun farkındasın ne polis farkında Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda Ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril Koparıver gözlerinin gülüm yaşını sil Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda Ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında Yapraklarım ellerimdir tam yüz bin elim var Yüz bin elle dokunurum sana İstanbul’a Yapraklarım gözlerimdir şaşarak bakarım Yüz bin gözle seyrederim seni İstanbul’u Yüz bin yürek gibi çarpar çarpar yapraklarım Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda Ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında 3. Dedikodu – Orhan Veli Kanık Seslendiren Levent Yüksel Kim söylemiş beni Süheylâ’ya vurulmuşum diye? Kim görmüş, ama kim, Eleni’yi öptüğümü, Yüksek Kaldırım’da, güpegündüz? Melâhat’i almışım da sonra Alemdara gitmişim, öyle mi? Onu sonra anlatırım fakat Kimin bacağını sıkmışım tramvayda? Güya bir de Galata’ya dadanmışız; Kafaları çekip çekip Orada alıyormuşuz soluğu; Geç bunları, anam babam, geç; Geç bunları bir kalem; Bilirim ben yaptığımı. Ya o, Muallâ’yı sandala atıp, Ruhumda hicranını söyletme hikâyesi? 4. Leylim Ley – Sabahattin Ali Seslendiren Zülfü Livaneli Döndüm daldan düşen kuru yaprağa Seher yeli dağıt beni kır beni Götür tozlarımı burdan uzağa Yarin çıplak ayağına sür beni Aldım sazı çıkmış gurbet görmeye Dönüp yare geldim yüzüm sürmeye Ne lüzum var şuna buna sormaya Senden ayrı ne hal oldum gör beni Ayın şavkı vurur sazım üstüne Söz söyleyen yoktur sözüm üstüne Gel ey hilal kaşlım dizim üstüne Ay bir yandan sen bir yandan sar beni Yedi yıldır uğramadım yurduma Dert ortağı aramadım derdime Geleceksen bir gün düşüp ardıma Kula değil yüreğine sor beni 5. Ayrılanlar İçin – Ümit Yaşar Oğuzcan Seslendiren Timur Selçuk Yollarımız burada ayrılıyor Artık birbirimize iki yabancıyız Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa Her şeyi evet her şeyi unutmalıyız Her kederin tesellisi bulunur, üzülme İnsan ne kadar sevse unutabilir Mevsimler, gelir geçer, yıllar geçer Sen de unutursun bir gün gelir Hiç yaşamamışçasına, hiç sevmemişçesine Unutursun o günlerimizi, gecelerimizi O günlerce gecelerce sevişmelerimizi Her şeyi evet her şeyi unutabilirsin Hatta bütün yazdıklarımı satır satır Kalırsa, içinde bir derin sızı kalır 6. Sessiz Gemi – Yahya Kemal Beyatlı Seslendiren Hümeyra Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli. Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu! Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu! Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden, Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden. 7. Mahur Beste – Attila İlhan Seslendiren Ahmet Kaya Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız O mahur beste çalar Müjgan’la ben ağlaşırız Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız O mahur beste çalar Müjgan’la ben ağlaşırız Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı Gittiler akşam olmadan ortalık karardı Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara Geceler uzar hazırlık sonbahara 8. Lavinia – Özdemir Asaf Seslendiren Feridun Düzağaç Sana gitme demeyeceğim. Üşüyorsun ceketimi al. Günün en güzel saatleri bunlar. Yanımda kal. Sana gitme demeyeceğim. Gene de sen bilirsin. Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim, İncinirsin. Sana gitme demeyeceğim, Ama gitme, Lavinia. Adını gizleyeceğim Sen de bilme, Lavinia. 9. Bu Aşk Burada Biter – Ataol Behramoğlu Seslendiren Haluk Levent Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider Bir hatıradır şimdi dalgın uyuyan şehir Solarken albümlerde çocuklar ve askerler Yüzün bir kır çeçeği gibi usulca söner Uyku ve unutkanlık gittikçe derinleşir Yan yana uzanırdık ve ıslaktı çimenler Ne kadar güzeldin sen! nasıl eşsiz bir yazdı! Bunu anlattılar hep, yani yiten bir aşkı Geçerek bu dünyadan bütün ölü şairler Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider 10. Denge – Turgut Uyar Seslendiren Sezen Aksu Sizin alınız al inandım Sizin morunuz mor inandım Tanrınız büyük amenna Şiiriniz adamakıllı şiir Dumanı da caba Bütün ağaçlarla uyuşmuşum Kalabalık ha olmuş ha olmamış Sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum Ama sokaklar şöyleymiş Ağaçlar böyleymiş Ama sizin adınız ne Benim dengemi bozmayınız Aşkım da değişebilir gerçeklerim de Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı Yangelmişim diz boyu sulara Hepinize iyiniyetle gülümsüyorum Hiçbirinizle dövüşemem Benim bir gizli bildiğim var Sizin alınız al inandım Morunuz mor inandım Ben tam kendime göre Ben tam dünyaya göre Ama sizin adınız ne Benim dengemi bozmayınız Şarkı Olarak Bestelenmiş 10 Metin Altıok Şiiri Şiir Olduğunu Bilmediğiniz 19 Ünlü Şarkı Sabahattin Ali Şiiri Olduğunu Bilmediğiniz 10 Meşhur Şarkı Attila İlhan Şiiri Olduğunu Bilmediğiniz 11 Şarkı Orhan Veli Şiiri Olduğunu Bilmediğiniz 11 Şarkı
Sanki aylar değil de asırlar geçmiş gibi Vuslat yenik düşmüş özlem olmuş galibi Artık biliyorum ki sensin kalbim sahibi Hasrettir ela gözüm kahverengi gözüne... Sus gözlerin konuşsun bana senin yerine Damla damla damlatır sevgiyi üzerine Daha hiç rastlamadım bakışın benzerine Hasrettir ela gözüm kahverengi gözüne... Marifet onda yakar isterse en derinden Yakarken kurtulursun gereksiz kederinden Çıkamazsın hapseder gözlerin çemberinden Hasrettir ela gözüm kahverengi gözüne... Sessiz akan duygulu billur gibi bir pınar Gizlese de kendini kökleri sağlam çınar Görmeden manasını el alem beni kınar Hasrettir ela gözüm kahverengi gözüne... Özledim gözlerinin gözüme bakışını Har olup alev alev derinden yakışını Değince birbirine şimşekli çakışını Hasrettir ela gözüm kahverengi gözüne... Dindir gayri hasreti bitsin artık bu rüya Yetmeyecek ben beni kandırıyorum güya Son kez olsada baksın kanayım doya doya Hasrettir ela gözüm kahverengi gözüne... Gam_Selim, gönül sesim yine bir şiirime nefes oldun herşeyin en güzeline çok ama çok seviyorum...
Dünyadaki bütün insanlar, biri dışında aynı fikirde ve o tek kişi karşı fikirde olsa, o tek kişinin iktidarı ele geçirip tüm insanları susturma hakkı ne kadar yoksa, tüm insanların o tek kişiyi susturma hakkı da aynı derecede yoktur.. John Stuart Mill Paylaş 732 şiiri kayıtlı Sabahat çelik 4,9 / 21 kişi 37 beğenme 16 yorum 656 okunma Tarayıcınız audioses öğesini desteklemiyor. kahve gözlerin körpe bir güneşin revnaklığında alıp götürür beni benden o delişmen kahve gözlerin adını her andığım da sökün eder gülüşlerin her an geçer önümden hayalin bakarken sana cephesi’nden ağanları çoğalır gökyüzünün yengi’ye durur tüm evren soneler hep sana yazılır flörtöz bakışlar çevrilir sana düşersin tüm masumluğunla kıyılarına akdeniz’in aydınlatırsın afaklarda süzülen gemileri tüm gemiler sana durur vurursun bakışlarını söner fırkateynleri gemilerin irşa’da uzar gider sana tutkunluğum kahve gözlerine aklım takılır ardına sürülen maviler yollarımı aydınlatır direnir içimdeki deli rüzgar sevdamız içrelerimize yazılır yine alır beni benden kahve gözlerin Hülya Çelik c Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. kahve gözlerin şiirine yorum yap Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz? Yorumlar Bu yoruma 1 cevap yazılmış. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim değerli şairim Evet gözler için yazılan şiirleri Ben de çok severim sevgimle çok selamlar Şiir Künye Kayıt Tarihi 192955 Puan Okunma Sayısı 656 Yorum 16 yorum Beğeni 37 kişi Web Zaman Damgası
BAKIŞ BİR KİMLİKTİR! “Ben nerde bir çift göz gördümse/ Tuttum onu güzelce sana tamamladım”. Cemal Süreya bu dizelerle gözün bir insanı simgelediğini, tamladığını anlatırken Ülkü Tamer, “Yürürken o bakışını bırakma/ kasketin gibi kendine ekle onu” diyerek bakışın bir kimlik olduğunu ifade eder. “Gözdür alemi gezer/ Gönül biriynen olur” der Neşet Ertaş. Bir dizemde; “Kocaman pencere olurdu gözlerim” derken gözün tüm canlılar için yaşamı, dünyayı görme, tatma yeri olduğunu imlemiştim. Bir de gönül gözü’, iç göz’ var ki, o da halk ve tasavvuf şiirinde önemli bir yer tutar. “Bana kara diyen dilber/ Kaşların kara değil mi/ Yüzünü sevdiren gelin/ Gözlerin kara değil mi” diyen Karacoğlan, birçok halk ozanı ve şair gibi, kaş-göz ve saç imgelerini beraber kullanır. Nâzım Hikmet, “Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine” ya da “Gözlerindeki tadını düşün/kıpkırmızı güneşin” dediği gibi; Arif Damar da, “Duran el/ gitmeyen ayak/ bir göz ki/ arkasında bir ölü gözü” der. Attila İlhan’ın, “Gözlerin gözlerime değince/ felaketim olurdu ağlardım” diyen şiiri ezberimizdedir. Ruşen Hakkı görmek fiilinden yola çıkarak, “Dilini öğrendim böceklerin/ otlarla gördüm gökyüzünü” dizelerini yazar. Metin Eloğlu, “De, bir kırlangıç alacası bile göremedim/ o kamçı gibi İstanbul tüneklerinde/ Hiç kimse çağırmasa da hep kalkıp gittim” der. “Ateşler yaktım ısındım karanlığında/ yoluma çıktıkça gözlerinin akşamı/ ne ürkek ne büyük olduklarının akşamı” diyen Kemal Özer, sevgiliyi gözlerinin sıcağıyla anar. GÖZLERİNDEN BELLİDİR! Ahmet Necdet, “Ben bir İnegöllüyüm/ İnegöl tatlı yurdum/ ilk kez orda açtım dünyaya gözlerimi” diyerek yaşamını anlatır. Salâh Birsel, “Ben şiir yazmasını bilmem/ ama ben bekledim o yazları/ kibar gözden yaş gelmez/ çok yaşadım, çok öldüm” diyerek ironisini sezdirir. Sabahattin Kudret Aksal, “uyandım uyandım hep seni düşündüm/ Yalnız seni, yalnız senin gözlerini” derken; Orhon Murat Arıburnu, “Gözlerin, gözlerime rasgele değse/ dizlerin, dizlerime, yağmurlar yağar içime/ taa içime” dizelerini yazar. Göz sanatın her dalında önemlidir. “Gözlerinden bellidir Cevriyem/ Sende de kara sevda var” şarkısı eşliğinde izlediğimiz Fosforlu Cevriye unutulur mu? Çoğu türkülerde ela, kara, zeytin, bal rengi, zümrüt, deniz, kahve renkleriyle anılır. Bazen de “Tek bana gösterme cinli gözlerin” denir. Nâzım’ın “Karım benim/ gözleri baldan tatlı arım benim” şiirini çoğumuz biliriz. Yüce dağ başında yatmış uyumuş/ ela gözlerini uyku bürümüş’, Senin en güzel yerin/ kahverengi gözlerin’/ Zeytin gözlüm uzaklarda işin ne’/’Kara gözlüm efkârlanma gül gayrı’/ Bak yeşil yeşil’, Gözlerin bir içim su’ gibi şarkı ve türküleri ömrümüzde göze dair seslerdir. CEFA ÇEKTİRİR, DELİ EDER, MAŞUKU ÖLDÜRÜR! Bakmak, görmek eylemleri yaşamdaki birçok durum için kullanılırken göz’ daha çok aşk şiirlerinde, özellikle de güzellemelerde sık geçer, erkek şiirinde kadını işaret eder. “Ahu göz, ceylan göz” ifadelerine divan ve halk şiirinde çok rastlarız. Hatta bazı dizelerde gözler katildir, maşukunu öldürür. Cefa çektirir, deli eder. Fuzuli, “Gül-i ruhsârına karşı gözümden kanlu akar su/ Habibim fasl-ı güldür bu akar sular bulanmaz mı” derken Mihri Hatun da, “Sevgili, yolumda canını terk kıl, gözüm kan görmeye meyillidir, hemen çabuk ol’ dedi. Gözüm üstüne’ dedim” dizeleriyle aşkın gücünü yazar. Ümit Yaşar Oğuzcan, “Ben senin en çok gözlerini sevdim/ Kâh çocukça mavi, kâh inadına yeşil/ Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar/ hiçbiri gözlerin kadar anlamlı değil” derken; Hüseyin Ferhad, “Uğrunun tekiydi herhal/ Nesepsiz bir harami/ Ezilmiş bir çift üzüm/ Gibiydi ama kara gözlerin” der. KADIN YAŞAMINDA GÖZ! Betül Tarıman, “Gözlerimde uçsuz bucaksız ırmaklar yıkanıyor” der. Arzu K. Ayçiçek, “Düşündükçe büyüyorsa gözleri Sümbül hanımın/ bahçesinde oynayan çocuklara bakarak” dizeleriyle kadın yaşamına gönderme yapar. Lale Müldür, “Ela gözlerim teninizin en derenlerine getti/ Batıl bir evlenme yaşadım. Sevsem de öldürüyorlardı” derken; Bilsen Başaran, “Gözlerinin uzun öykülere düşmesi ne güzel” der. Ahmet Günbaş, “Gözlerini göndersen biraz kalsalar” diyerek özlemini dile getirir. Dilruba N. Erenler, “Yüzündeki öfkeyi kimliksiz dolaştıran/ göz avlusunda bir çift turna” der. Tarık Günersel, “engeller aşa aşa/ mağaranla baş başa/ kalınca iç gözle bak/ gizlerle sarsılarak” dizelerinde iç göz’ü söyler. Cevahir Bedel, “ölüm sayfasına yazmayın beni/ ben gözlerimi kocaman açıp/ boynuma dolanmaya yaşamı çağırdım” derken; Gültekin Emre, “Öğlen/ sonbahar şiirleri geliyor aklıma/ ölü gözler gibi dizeler”i yazar. Tuğrul Keskin, “Gözlerim hiç yeşil olmayacak/ kederden bu gece” der. “Kimsesiz çocuklar geçti gece yarısı/ korkudan büyümüş gözleriyle” dizeleriyle Gülsüm Cengiz kimsesiz çocukları işaret eder… “Susamak Zamanları” şiirimde, “Ölür gideriz gözümüz açık/ kimse görmez susadığımızı/ erir hasretler, yerin altına iner/ kardaki sudur/ sızlatır ırmağı usulca” derken başka bir şiirde “Gözlerin bir yoldu/ içinden geçerek sana geldiğim” demiştim. Gözünüze nazar değil, şiir değsin...
Ahmet Sezgin Süre 0328 Besteci Söz Geçer, Müzik Selahattin Sarıkaya
kahverengi gözlerin şiiri ilhan geçer