🌝 John Maynard Keynes Ismet Özel
Makro ekonomik çalışmalar, İngiliz iktisatçısı John Maynard Keynes'in 1936 yılında yayınladığı İstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi (The General Theory of Employment, Interest and Money) adlı eseri ile kısa zamanda yaygınlaşmıştır. Analitik Değerlendirmeler Makroekonomide iki farklı temel teori vardır.
İsmetÖzel / John Maynard Keynes'ten Nefretimin Yirmi Sebebi derlenmiş şiir artıklarından çöp torbası yapanı İsmet Özel Bunu E-postayla Gönder BlogThis!
John Maynard Keynes'ten Nefretimin Yirmi Sebebi - 10. John Maynard Keynes'ten Nefretimin Yirmi Sebebi - 10 İstiklâl Marşı Derneği. Öldürülmeden önce çoğunu öldürmüştüm. Sonra hepsini geberteceğim canıma kıyıldıktan. Hepsini birer birer. Belimden yatağanımı çekip kelle uçuracağım.
İsmet Özel / John Maynard Keynes'ten Nefretimin Yi Nefs Şarkıları / Nefsi Levvame Makamında, Tek Vuru Dumansız Ateşlilerden Bir Adam; Hektor; ZM / Meyl Mart 2012 (10) Nisan 2012 (15) Mayıs 2012 (12) Haziran 2012 (18) Temmuz 2012 (15) Ağustos 2012 (21)
Ayrıksı Şair İsmet Özel'in Kendine Has Diliyle Yaratarak Kullandığı Sıradışı Kelimeler. Hacettepe Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olduktan sonra, 1963'ten beri şiirleri yayınlanmakta olan ve kendine özel bir dil yaratmasıyla da tanınan şair İsmet Özel'in şiirlerinde yer verdiği ilginç kelimeler.
İngiliz iktisatçı John Maynard Keynes, Keynesyen iktisadın kurucusudur. Keynesyen iktisat, talebin arzı yönlendirdiğini ve sağlıklı iktisatların
John Maynard Keynes Kimdir? 13 Temmuz 2016. John Maynard Keynes Kısaca Hayatı Radikal düşünceleriyle ekonomide çığır açan Keynes, 5 Haziran 1883’de İngiltere’nin Cambridge şehrinde üst orta gelirli bir ailenin oğlu olarak doğmuştur. Bir ekonomist olan babası Cambridge . Devamını oku.
nQdBev. İsmet Özel, Yabancı Yabana Gitti Hayat tasarruf edilemeyeceğine göre sona erişi ben doğduktan bir sene sonrasına denk gelen II. Dünya Savaşı akabinde tanışıklık kurduğumuz “yabancı” elbette sarf edilecek, harcanacaktı. Yabancının […] 18 Şubat 2022 İsmet Özel, Kaçmak İsterken Vuruldu Gök gürlediCanı sarsılmadı şimşek çakışındanVe yağışlar dilinden döküleni epritemediSert esen poyrazın dayattığı siliklikAğustos sıcağı gerekçesiyle pelteleşmeDilsizlik sağırlık çolaklık körlükMızrak değdiremediler güzelim gövdesineDeğiştirilsin aniden coğrafya dersinde […] 14 Şubat 2022 İSMET ÖZEL, KİM NEYİN VE/VEYA KİMİN ÖNÜNDE DURUYOR? Dünyanın dünyalığı yani insanın yeryüzüne bırakılmışlığı veya bir batağa düşmüşlüğü bulunduğu yerin “yalan dünya” oluşunda saklıdır. Cümleye dikkat Dünyanın dünyalığı saklıdır. Bu dünyanın varlığının ispatı […] 23 Aralık 2021 İKİ ŞİİR III “Ataol, Trabzon’dan Malazgirt’e sürgün ve hapis gitmişti. Ve elden, bana Yıkılma Sakın adlı şiirini gönderdi. Askerdi, yedek subay. Bir subaya karşı gelmekten hapsedilmişti. Muş’a gelen […] 30 Ekim 2021 İsmet Özel Şiirler Kırpılsaydı Şiirin İpliği Pazara Çıkardı Hangi yazım geleneğinde karşınıza şiirlerin kırpılması diye bir hadise çıkar? Dünyanın hiçbir yerinde şimdiye kadar hiçbir yazım geleneği böyle bir cüreti kendine yakıştıramadı. Vakit kaybetmeden […] 23 Eylül 2021 İsmet Özel, Bir Yusuf Masalı Birinci Bab Ey sökülmüş cep.. Ey ıslak yorgan..Ey bulduğu her bahaneyle çıngar çıkaran..Yardım et.. Yardım et..Bana ilâh mahvedecekbir uzuv çabukBeni üzüntünün koynunda bekletOrada tohum […] 26 Nisan 2021 İsmet Özel, Pandemi Hakkında Ne Diyor? ÇILGINCA OLMAYACAK YAPTIĞIMIZ İstiklal Marşı’nın “Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım” demiş olmasına rağmen veyahut bile bile, bilhassa Mehmet Akif böyle dedi diye tiyatro yazarı […] 15 Mart 2021 İsmet Özel, Kuşun Ölümü Kuş damdan düşüncesarışın bir yürüyüşüdür artık ölümünbir yağmurdur açılan kuraklığabir yağmurdur kulübesi nisandanve onun ayaklarına dolanan o gökyüzükansız yüzleridir diri kuşlarınkuş düşünce damdan Kuş düşünce […] 5 Ocak 2021 İsmet Özel’in Bir Hafta Önce Kaleme Aldığı Metni Yayınlıyoruz BAŞKA ŞEYİ BİR BERAAT SAYMAK Adını koymak… Şairin adını koyduğu tevatürünü işitenlerin biri de benim. Adını koymak tanımlamanın bir parçasıdır. Ben bizzat neleri tanımlama girişiminde […] 3 Haziran 2020 İsmet Özel, John Maynard Keynes’ten Nefretimin Yirmi Sebebi 1. Biz burada bin şu kadar yıl binlerce çocuk Ahrette buluşmacasına bahse tutuştuk Aşk dediğin değildiyse mastarların astarı Bahsin içine girmesindi ispiyonculuk Çocuktuk fide zehri […] 17 Ocak 2020 İsmet Özel, Rüya İnsanlar, bedeli ne olursa olsun kendi dar kafalarının rahat ettiği alanı kıskançlıkla korurlar. İnsanın bir şeyi fark edebilmesi için rüyada gördüklerinin değerini bilmesi lazım. Biz […] 24 Haziran 2019 İsmet Özel, Naat Dinleyin ey vakti duymak doruğuna varanlar Falları grafiklerde bakılanlar siz de işitin.. Külden martı doğuran odalıklar Ve kahyalar Kara pıhtılarıyla damgalanmış veznelerde dili Şehvetsiz çilingirler, […] 11 Mart 2019 İsmet Özel, Yazmak Nedir? Veya Bir Sevgili Ne İşe Yarar? 3 Allah bizi bir erkek ve bir dişiden yarattı. Bu kelâmı söze “önce namazdan soracaklar” diye başlamışken yazışımın serencamı içine ne münasebetle dâhil ettim? Bunu bana […] 6 Mart 2019 İsmet Özel’in Son Yazısı; Mukaddeme 5 Sair insanlar, başkaları, diğerleri değil de bir ben, gözünü âhir ömründe edebiyat tarihini tersinden yazma merakına kendini kaptıracak derecede karartmış ben mi koltuklanma mevkiindeyim veya […] 13 Kasım 2018 İsmet Özel’in Son Makalesi; Mukaddeme 3 Türkiye Cumhuriyeti hudutları içinde 1963 yılından 1980 yılına kadar 27 Mayıslarda 30 Ağustos Zafer Bayramı ile eş tutularak kutlanan bayramın adı “Hürriyet ve Anayasa Bayramı” […] 30 Ekim 2018 İsmet Özel, Çözülmüş Bir Sırrın Üzüntüsü Yaşamaktan öte özür bulamayınca aşka sonuçları bir bir gözden geçiriyorum pulluklarla devrilen toprağın ıslaklığındaki can madenlerin buharından elde edilen büyü bazı yasak kitapların verdiği dinç […] 28 Ekim 2018 İsmet Özel, Kanla Kirlenmiş Evrak Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında. Aşklarım, inançlarım işgal altındadır tabutumun üstünde zar atıyorlar cebimdeki adreslerden umut kalmamıştır toprağa sokulduğum zaman çapa vuran adamlar denize yaklaşınca […] 21 Eylül 2018 İsmet Özel, Partizan Gırtlağımda bir harf büyüyor buna dayanacağım dişlerim kamaşıyor yıldızlardan buna da. Kabaran bir çarpıntı oluyor şehir. Artık yırtarak açtığımız zarflarda ne kargış, ne infilak yalnız […] 5 Nisan 2018 İsmet Özel, Başı Örtülü Kızın Başı Suriye’de Türkiye’nin Yaptığından Ağrır mı? Felsefe bilseydi ağrırdı. Bunu duyan duyma ihtimali olan başörtülü kızlardan çoğunun “madem öyle, başım niye ağrısın, iyi ki felsefeden uzak durmuşum” dediğinden eminim. Vaziyet kız […] 4 Şubat 2018 İsmet Özel, Çarmıhta İsa; Zindanda Kur’an Elektronik-Genetik-Atomik-Kozmik VI Israrla felsefe bilgisi zaruretine temas ediyor ve fakat henüz bunun icabına derhal bakmaktan kaçınıp hep içinde yer almaktan geri duramadığımız vakıalara temas ediyor, […] 25 Ocak 2018 İsmet Özel’in Taşları Yemek Yasak Kitabından 10 Alıntı ki insanoğlu yoksulluğun, hastalıkların, mahrumiyetlerin kıskacında kaldıkça kendisinden beklenen gelişmeyi gösteremez. Bununla zımnen şunu söylemiş oluyorlar İnsanlar maddi refah içinde olmakla, vücut sağlığını korumakla […] 18 Ocak 2018 İsmet Özel, Allah Müslümanların Tarafını Tutar mı? Evvel istibdat idi Açtın mı ağzını bellerlerdi ananı Şimdi devr-i hürriyet Önce söyletirler, sonra bellerler ananı Günler gelip de geçti sanmayın; günler delip de geçti. […] 30 Kasım 2017 İsmet Özel, Bir Şeyi Yaramıyorsa İşimize Yaramaz Faydasından medet umduğumuz ışığın karanlığı yardığını farz ediyoruz. İnsana mahsus başarıyı tespit edişimiz onun hangi türden olursa olsun bir kuşatmayı yarışında tecelli ediyor. İnsanlaşma katında […] 23 Kasım 2017 İsmet Özel, -Mış Gibi Türkiye’nin Sonu II ve III Ortalık temiz görünüyordu. Bilhassa ben yaştakiler Alman Harbi’nin sonlarında doğup da her kötülüğün geride kaldığı, dikkatli olursak elimizdeki her şeyin mükemmele erişebileceği telkinatı altında yetişen […] 12 Ekim 2017 İsmet Özel, -Mış Gibi Türkiye’nin Sonu I The past is never dead. It’s not even past. William Faulkner Duanızı edin. Gücünüzün buna, ancak buna, bilhassa buna yeteceği haberi verilmiştir. Verilen haberin alınan […] 29 Eylül 2017 İsmet Özel, Faciayı Yazmasaydım Yaza Yazık Olurdu Beri bak ben o zamanlar genç idim tek başıma çılgınca Neler yaptım bilir misin etrafımda başka gençler bulamayınca İt resmini kartonun bir yüzüne özene bezene […] 16 Ağustos 2017 İsmet Özel, Sebeb-i Telif Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız yaprakla yağmurun aşkı meselâ kim olsa serpilen coşturuyor bizi imreniyoruz başkalarının mahvına. Yağmur mahvoluyor çarparak kendini parçalıyor mâşukunun açılan kıvrımında yaprak […] 1 Haziran 2017 İsmet Özel, Evet, İsyan Demirden sağnaklar altında uyur sevdiğim göğsünde hazin ayak izleri eski Şubatların onu yaralar kıpırdatıyor ve o sertelmektedir yaralardan kasıklarına boşalmaktadır nal sesleri saçları bukleli bir […] 5 Nisan 2017 İsmet Özel’in 10 Şiirini Kendi Sesiyle Dinleyin […] 27 Ocak 2017 İsmet Özel, Nihayet Bulmuş Seferberlik Başlamamış Alman Harbi Niçin cehennemi tatmağa heveslendiler? Dünya sistemi politikasının ihya ettiği bütün devletlerin dünya liderliği özentisine son veren Birinci Cihan Harbi hangi sebeple başladı? Çocukluğumdan beri harbi […] 7 Ocak 2017 İsmet Özel, Kalk Düğüne Gidelim* Sarardın üzüntüden, üç gün ağladın baktım gözlerine şıçramış halkın gözleri incesin bardakta bir karanfile benzemiyor inceliğin serçeler sekmiyor hayır, dudaklarında ham demirden bir çanakta dövülmüş […] 12 Aralık 2016 İsmet Özel’in “Faydasız Yazılar” Kitabından Alıntılar 22“Peygamberimiz bize bir tek yol göstermiştir. O cahilî toplumu ve o toplumun kurumlarını ıslah etmemiştir. İnsanlığa parçalanamaz bir kulluk tavrı önermiş, örneklerini göstermiştir. Asr-ı […] 25 Kasım 2016 İsmet Özel, Taşları Yemek Yasak Ormanın derinliklerinde yürümekte olan bir avcı ağaçlardan biri üzerinde bir levha görmüş. Levhanın üzerinde şu sözler yazılıymış “Taşları Yemek Yasaktır !” Bu alışılmadık uyarı karşısında […] 15 Kasım 2016 İsmet Özel, Batum’suz, Selanik’siz, Halep’siz Ne Bir İzmir Olabilir, Ne Türkeli ZENCİ İMİŞ BAŞKANI KADIN İMİŞ BAŞKAN TAKİP EDERSE BİZ DE KIZIL TEHLİKEYİ SAVUŞTURMA BAHANESİYLE BİR SİYAH-YEŞİL KOALİSYONU KURAR WOHLSTAND FÜR ALLE YOLUNU DÖŞERİZ II Karşımıza […] 4 Kasım 2016 İsmet Özel, Mataramda Tuzlu Su West Indies, Kızıl Elma, İtaki, Maçin! Uzun yola çıkmaya hüküm giydim. Beyazların yöresinde nasibim kalmadı yerlilerin topraklarına karşı suç işledim zorbaların arasında tehlikeli bir nifak […] 12 Ekim 2016 İsmet Özel, Üç Frenk Havası 1. Capriccio Alum Gülünç bir ölümle öldü deniyor Max Stirner için çünkü mahvına sebeb nihayet bir sinektir ama Fanya Kaplan nasıl öldü diye sorarsak sanırım […] 3 Ekim 2016 İsmet Özel, Şiir Gelinceye Kadar Şiir Gidene Kadar Can tatlıdır. İnsanoğlu şiire gelinceye kadar canının kıymetini bilir. Herkesin bünyesinde hayvanlık temelinden yükselen bir “kendi olma” hali şiirle tanışma öncesinde hükümranlığını […] 15 Temmuz 2016 İsmet Özel, Neyi Kaybettiğini Hatırla Hatırlayacaksın Hatırla hemen Bizim eskiden Nereli olursak olalım İster oralı olalım yerli İsterse garip yıpratık ağlaksı Tuhaflığın gariplerinden İddet müddeti babaların dolunca keyfe keder Mecburen […] 10 Mart 2016 İsmet Özel, Acının Omuzlanışı Edip Cansever için Kadını bir gürültüye sapladılar. Evler tıkırtıydı, tıkırtıydı, tıkırtı kahkahamın düşürdüğü çiçekleri bulamadılar fırtınalı bir geceydi çünkü bulamadılar bombalar, bö sesleri, savaş alaborası… […] 10 Mart 2016 İsmet Özel, Tavize Terör Vermek Teslime Terör Olmak İsmet Özel son olaylara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakındı açıkgözlere! Kim sanıyorlar bizi ki, bizim mutlak mânâda kendilerine inanmamızı, bilhassa ve bizatihi kendilerine güvenmemizi ve siyasi, […] 10 Mart 2016
John Maynard Keynes d. 5 Haziran 1883, Cambridge – ö. 21 Nisan 1946, Sussex, İngiltere, radikal düşünceleriyle ekonomide çığır açan Britanyalı iktisatçıdır.[1] Ekonomik durgunlukla mücadelede müdahaleci para ve maliye politikalarını savunmasıyla tanınır. Bu düşünceleri daha sonra Keynesci ekonomi akımı içinde biçimlenmiştir. Temel politika önermesi talep yönlü makro ekonomik politikalardır. Yatırımları faiz ve sermayenin marjinal etkinliği yardımıyla açıklamaktadır. Ekonomi daima tam istihdam denge düzeyinde bulunmamaktadır. Ekonomide eksik istihdam ve atıl kapasite vardır. Ekonomideki işsizlik gayri iradi işsizlik olarak adlandırılmaktadır. Keynes’in en ünlü eseri 1936 yılında yayınlanmış olduğu, İstihdamın, Paranın ve Faizin Genel Teorisi The General Theory of Employment, Interest and Money ya da kısa adıyla Genel Teori diye bilinen kitaptır. Bu kitabıyla Klasik İktisatçıların öne sürdüğü teorileri kabul etmekle beraber, Klasik istihdam teorisine karşı çıkmıştır. Klasikçilerin öne sürdüğü ekonominin kendiliğinden eski haline gelme görüşünü imkânsız bulmaktadır I. Dünya Savaşı sonunda toplanan Paris Barış Konferansı’na İngiltere Hazinesi’ni temsilen katılmıştır. Savaş sonrasında danışmanlık ve gazetecilik yapan Keynes, II. Dünya Savaşı’nın bitmesine az kala,1944 yılında toplanan Bretton Woods Konferansı’nda Britanya Heyeti’ne başkanlık yapmıştır. Keynes, Amerika Birleşik Devletleri tezlerine karşı Britan tezlerinin savunucusu olmuş ve konferansta kendi adı ile anılan, Keynes Planını sunmuştur. Keynes, piyasa kurumunun üretim faktörlerinin sektörler arasında dağılımını yönlendirmeye, yani üretim bileşimini toplumun tercihlerine göre değiştirmeyi başardığını kabul etmektedir. Buna karşılık piyasa ekonomisinde işgücünün tam istihdamını ve üretim kapasitesinin tam kullanımını sağlayacak bir mekanizma olmadığını öne sürmüştür. Ekonomide üretilen tüketim ve yatırım mallarını masedecek tüketim ve yatırım harcaması yapılmadığında firmaların üretimi kısacağını, bunun da iktisadî daralmaya “resesyona” yol açacağını izah etmiştir. Keynes, bir daralma baş gösterdiğinde firma yöneticilerinin kötümserleşip yatırım yapmaktan çekinmeleri hâlinde 19. yüzyıl sonlarında ve 1930’lu yıllardaki gibi ortaya çıkan düşük millî gelir – düşük istihdam dengesinin uzun sürebileceğini belirtmiştir. Keynes’e göre böyle bir durgun ekonomide devlet para arzını artırarak faiz haddini düşürmek suretiyle yatırım harcamalarını teşvik edebilir. Bu politika yatırımları artırmakta etkili olmazsa, devlet kendi harcamaları ile cari harcamaları ve yatırım harcamaları ile millî geliri artırabilir. Özetle, devlet para politikası ile veya maliye politikası ile harcamaları artırarak millî geliri artırmayı ve yüksek işsizlik oranını azaltmayı başarabilir. 1970′ lerde stagflasyon durgunluk içinde görülen enflasyon tecrübesi, Keynes’in gözlemediği bir makro iktisadî olay olduğundan, Keynes’in kuramında buna bir açıklama yoktu. 1970’li yıllardan itibaren gelişmiş kapitalist ülkelerde ortaya çıkan yeni görüşler işsizliği toplam harcamalardaki yetmezlikten değil, refah devletinde işçilerin iş disiplinini yitirmesinden kaynaklandığını öne sürünce Keynes’in telkin ettiği tam istihdamı hedefleyen makroiktisat politikalarından vazgeçildi. Ancak Keynes’in millî geliri toplam harcamaların belirlediğine ilişkin teorisi hâlen genel kabul gören bir kuram olarak kalmıştır. John Maynard Keynes’i Türkiye’deki birçok kişi İsmet Özel’in “John Maynard Keynes’ten Nefretimin Yirmi Sebebi” isimli şiiri sayesinde tanımaktadır. Eserleri 1913 Indian Currency and Finance 1914 Ludwig von Mises’ Theorie des Geldes EJ 1915 The Economics of War in Germany EJ 1919 The Economic Consequences of the Peace 1921 A Treatise on Probability 1922 The Inflation of Currency as a Method of Taxation MGCRE 1922 Revision of the Treaty 1923 A Tract on Monetary Reform 1925 Am I a Liberal? N&A 1926 The End of Laissez-Faire 1926 Laissez-Faire and Communism 1930 Treatise on Money 1930 Economic Possibilities for our Grandchildren 1931 The End of the Gold Standard Sunday Express 1931 Essays in Persuasion 1933 An Open Letter to President Roosevelt New York Times 1936 İstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi 1940 How to Pay for the War A radical plan for the Chancellor of the Exchequer Kaynak Vikipedia Yasal Uyarı Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.
derlenmiş şiir artıklarından çöp torbası yapanı çöp torbasını şiirdir diye yutturandan ayıralım arkadaşlar şiirleşme olgusuyla çöpleşme sürecini birbirine karıştıran zevatın karşısında anasını boyayıp babasına satan eşhas kendini birşey sanır ... çöplükteydik kendimiz niyetimiz kendimize gelmekti ... İsmet Özel
Sefa KAPLANOluşturulma Tarihi Ocak 29, 2006 0000Askerdeyken, arkadaşı Ataol Behramoğlu’nu tanıyan Orhan adlı bir çocuk, bir şiir getirir bir gün İsmet Özel’e. O sırada kendisi de askerde olan Behramoğlu’nun, arkadaşına moral vermek için yazdığı bir şiirdir bu. İsmet Özel, mukabil bir şiirle karşılamak ister arkadaşının bu jestini. Ne var ki, askerlikte ’zaman’ diye temel bir sorun vardır. Düşünür ve bulur gidip üç dişini birden çektirir. Bu, üç günlük koğuş izni demektir. Ancak, üç gün yetmez başladığı şiiri bitirmesine. Üçüncü günün sonunda, tekrar revire gidip iki dişini daha çektirir. Önceki üç dişte aranırsa biraz sorun bulunabilir belki ama son iki diş sapasağlamdır. İki dişin sağladığı iki gün yeter şiiri bitirmesine. İsmet Özel şiirine áşiná olanların zihnine kazınan "Yıkılma Sakın" adı şiirdir bu. İsmet Özel, sadece dişlerinden değil, daha pek çok şeyden vazgeçebilecek kadar ciddiye alıyor şiiri. Belki de bunun için günümüz Türk şiirinin en güçlü sesi denildiğinde, aklıma tereddütsüz gelen ilk isim o. Geçtiğimiz günlerde, Özel’in, "Son şiir kitabım" dediği "Of Not Being A Jew / Yahudi Olmamak Üzerine" adlı kitabı Şûle Yayınları tarafından yayımlandı. Kitaba adını veren şiirin bir bölümü, bundan tam yirmi yıl önce Adam Sanat Dergisi’nde neşredildiğinde hiç de hafif sayılmayacak bir gürültü kopmuştu edebiyat çevrelerinde. "John Maynard Keynes’ten Nefretimin Yirmi Sebebi" başlıklı şiiri okuduğunuzda ise, İsmet Özel’le aynı yıllarda yaşamış olmanın hem gururunu hem de sorumluluğunu hissediyorsunuz ister istemez. Beylerbeyi’nde, fena halde yağmurlu bir akşam üzeri, İsmet Özel’le, Yahudilikten, yaşlanmaktan, aşktan, ölümden ve dostluklardan söz ettik62 yaşındasınız, çok yaşamak iyi bir şey mi bir şair için?- Şairden şaire fark var. Benim bildiğim ileri yaşlarında hálá dişe dokunur şeyler yazan az şair var. Bunlardan biri Ezra Pound. Ben ömrünü şiire bağlamış birisiyim ve dünyanın háli şiir yazma sürecinde bana imkán yaşa nasıl bağlıyorsunuz?- Gençlik, en azından fizyonomik olarak, yapabilme dönemi. Dolayısıyla şiir eğer ciddi bir atak ya da ciddi bir atılım anlamı taşıyacaksa, gençlikle bu tavır denk düşüyor. Hayatlarını bilhassa bu şartların mahkumiyetini kırmaya vakfetmiş insanlar, şiirin vaat ettiği şeyler bakımından yaşlanmaktan kötü veya olumsuz etkilenmiyorlar. Ben o insanlardan biriyim. "Yapılacak şeyler artık bizden geçti" cümlesiyle özetlenen duruma barışık mısınız? Öyle mi algılamalıyız bu söylediğinizi?- Hayır, tam tersine, yaşlanmış olmaktan fevkalade rahatsızım. Zaten onun için yaşlanmaya teslim olmayacağım diyorum ya...Ölüm korkusu ile ilgisi var mı bunun?- Ölüm benim gençlik şiirlerimden beri temas etmekten hiç geri durmadığım bir metafor. Sadece metafor değil elbette. Ben aynı zamanda, yıllardan beri Heidegger’in bir sözünü benimseyerek tekrar etmekten hoşlanırım. "Sadece insanlar ölür, diğerleri telef olur." Ölme işi, insan olmakla kopmaz bağlara sahip. Ölmenin hakkını verebilmemiz, ölümün altından kalkabilmemiz lazım. Şiiri kullanarak telef olmaktan kurtulmak bütün şiirleri aşk şiirleri olarak okumak mümkün Yıllardır tersini belki de anlayamamışlardır İsmet Özel şiirini. Mesele şu Her iyi şair gibi kadınlarla sorunlarınız var. Daha ilk şiirinizden başlıyor bu. Nedir kadınlarla probleminiz?- Ben bunu bir mülakatımda söylemiştim. Kadınların beni sevgili olarak seçmemiş olmaları, rahatsız edici bir şey. Bütün kadınların öyle mi?- Elbette. Ama türkünün dediği gibi, "Şeftalinin irisi / Geçti kızlar sürüsü / Sürüsünden fayda yok / Yaktı beni birisi." Tabii ki sürüsünden fayda yok ama o "birisi" nerede?62 yılda herhalde birkaç tane "birisi" olmuştur?- İnsan, ömrü boyunca bir muhatap arar. Üstelik, insanlar arasında bunu bulamayacağını bile bile yapar. Ama bu arayıştan vazgeçmesi mümkün değildir. Aranan muhatabın ideali de sevgilidir. İnsan söyleyecek sözünü, sevgilisine söylemek ister. Şairlerin bu türden insani endişelerin en yoğun bulunduğu alanda yer aldıklarını bilmemiz aradığınızı söylüyorsunuz ama aşkla veya kadınlarla ilgili olarak kullandığınız kavramlar genellikle savaş kavramları. Muhatap bulamamaktan kaynaklanan bir öfke mi yoksa bu?- Sevişmek ve savaşmak kelimesi niye bu kadar birbirine benziyor? Biz belki de ulaşmak istediğimiz nokta dolayısıyla hem sevişir, hem savaşırız. Şiirde de söylediğiniz gibi "özlenen bir pişmanlık" mı sadece aşk? Aşka ayırdığınız zamanlara hayıflanıyor musunuz?- "Özlenen bir pişmanlık diye tarif ederler aşkı sorarsan." Benim mısram bu. Önce aşkın ne olduğunu sormamız lazım, soruyor muyuz bunu kendimize?O zaman soralım, nedir aşk?- Pişmanlık dediğimiz şey, keşke olmasaydı dediğimiz şey mi, yoksa ah keşke olsaydı dediğimiz şey mi acaba? Bu paradoksun insanlara bir şey öğretmesi lazım. Kaybeden kazanıyor ancak."Savaş Bitti", nefis bir aşk şiiri. Şiirin finali de bunun somut göstergesi zaten "Artık fitil odam boş / Savaş bitti, koynum boş." Bütün mesele bu mu hakikaten, insanın koynunun boş veya dolu olması mı?- Değil mi yani? Bunu sembolik anlamda alabilirsiniz ama insanın koynunun boş veya dolu olması hayatımızın DİKKATE DEĞER MİLLETKitaplarınızdan bilebildiğim kadarıyla, Yahudilerle herhangi bir sorununuz yok Bilakis, çok iyi anlaştığım Yahudiler var. Şunu düşünün ki, iki bin yıl bir davayı yürütmüş olan bir milletle karşı karşıyasınız. Böyle bir millet dikkate değer bir şey."Yahudi Olmamak Üzerine" takdir duygularıyla konulmuş bir isim yani...- Kuşkusuz Yahudiler hem dinlerine, hem milliyetlerine sahip çıkmak suretiyle dünyaya çok büyük bir katkıda bulunmuşlardır. Ama benim kitabıma adını veren şiir, bir tür yakınmadır da. Bizim Türk olarak Yahudilerin performansına ne kadar uzak kaldığımızın yakınmasıdır. Ayrıca, Yahudi olup olmamak, yaşadığımız dünyayı anlayıp kavramak açısından da önem BİLİNDİBariz olarak dillendirilmedi ama ben yazdıklarım dolayısıyla yön tayin edici olan birisiyim. Yazdıklarımın bazı çevrelerde satır satır, kelime kelime okunduğunu gayet iyi biliyorum. Bu toplum Ömer Seyfettin’in veya Mehmet Ákif’in kıymetini bilmedi ama İsmet Özel’in kıymetini yaşıma kadar her gün intiharı düşündüm, kırktan sonra değmez dedimGaliba ilk kez "intihara ayrılmış zamanlar"dan söz ediyorsunuz. İntiharı hiç düşündünüz mü?- 40 yaşıma kadar hep intiharı düşündüm, ama 40 yaşımdan itibaren insanların intihar etmeye değmeyeceklerini düşünmeye başladım. Bana göre intihar, geride kalanlara yönelik ağır bir suçlamadır. Bu mesajı verebileceğin tıynette insan olmadığını düşününce de intihar tür nihilizm değil mi bu?- Tam tersine, değer yüklediğin şey bunlar değil. Allah’tan başka hiçbir şeye değer vermemek var bunun yaşına kadar ne vardı peki?- Aynı şey. Bir çıkış sağlayacağını umduğun bir insanla, bir imkánla karşılaşacağını düşündüğün için her gün erteliyorsun intiharını. Daha sonra da, bu çıkışı insanlardan beklemenin saçmalığını kavrayıp yine intihar etmiyorsun.
seni dünya gözüyle görmek, bunu da nereden çıkardın? içimde boşuna arama, bulamazsın böyle bir isteğin kırıntısını bilmez idiysen öğren duymadıysa iyi açılsın kulağın dünyadaki gözüme çarpmadın şimdiye dek. ... dünyaya ibretle dikeceksin gözü ki ruh doğranıp eksilmesin biri sıkıysa çıksın da seyrettiğimi söylesin aval aval olan biteni .... yüz veririm sanılmasın keşiş yalnızlığın tafralarına yoktur seyislerin bilgiç edalarında hevesim .... hayır seni asla bunların hepsi telafat dünya gözüyle bir kez bile görmek istemiyorum acıdım ömrümce neler vermezdim seni görmek için gibisinden cümle kuranların haline uğruna dağları delmem ummana dalmam atmam ateşe naçiz bedenimi kovalamam peşini davet etse bile eteklerin hepsi yerin dibine geçsin daüssıla malihulya nastalgia sen nasıl olsa tıpkı hep olduğu gibi defalarca görüneceksin ahret gözüme ...
john maynard keynes ismet özel