🌑 Aşılama Için Sperm Sayısı En Az Kaç Olmalı

Heriki tüpünüz açık, yumurta rezerviniz yaşınıza göre normal ve eşinizin yıkama sonrası hareketli sperm sayısı en üst düzeyde olsa bile, aşılama-inseminasyonun maksimum şansı % 15-20 dir. Eşinizin yıkama öncesi en az 20 milyon olması gereken sperm sayısı 16 milyon. Yıkama sonrası sayısı ise raporda tam belli değil. Tüpbebek Opr. Dr. Kaykı, 'Yumurta sayısı ve sperm kalitesi iyi olan hasta grubunda yüzde 10-15 oranında başarı elde ediyoruz. Tekrarlayan aşılamalardaysa bu oran en az iki aşılama en fazla 4 aşılama sonrası başarı oranı yüzde 40'lara kadar çıktığı gözlenmektedir. Spermsayısı düşük olan hastalarda ise sperm sayısı 4 milyondan 8 milyona çıkmış. Bu çalışma da üreme sisteminde sorun olan erkeklerde bir miktar yükselme tespit edildiğini Şununiçin söylüyorum ki kadınların yaş ilerledikçe maalesef yumurta rezervi azalıyor. Yaşınız kaç bilmiyorum ama mutlaka hiç vakit kaybetmeden yaptırın. Maddi durumunuzda el veriyorsa yani yaptırın derim. Bundan 6 yıl önce 5-6 bin olan fiyatlar şuan tüp bebek fiyatı nı 8bin-15bine çıkarmış. Bunun en büyük etkisi 1733 - Güzel ve Anlamlı Sözler İçin 16:35 - Yazlık Tunik Zarif, Şık ve Rahat; 16:34 - Satılık Jeneratör; 16:32 - Multione Kenwood; 16:31 - Crop Gömlek Tasarımları; 16:29 - Bordo Bulamacı İlacının Keşfi ve Kullanım Sebebi; 16:27 - Bebek Şapkaları İle En Değerlinizi Koruyun; 18:18 - Güncel Oyun Haberleri TüpBebek Tedavisi gebelik elde edilene kadar, kadının yumurtasının erkek spermi ile başarılı bir şekilde bir araya getirilip döllendikten sonra anne rahimine yerleştirilmesi işlemidir. Döllenen yumurtaların gelişimi laboratuvarlarımızdaki özel besiyerlerinde sağlanır ve embriyolar geliştirilir. Gelişen embriyolar Sual Çocuk olmamasının sebepleri nelerdir? CEVAP Çocuk olmaması, bazıları için en büyük sıkıntı ve problemlerinin başında geliyor. Aile huzursuzluğundan tutun boşanmalara kadar gidiyor. Kusur bazen kadında bazen de erkekte olur. Bazen her ikisinde de olabilir. Çocuk olmamasının sebeplerinin başında daha çocukken geçirilen hastalıklar, psikolojik rahatsızlıklar hdAC3PO. Uzmanlar, yeni tip koronavirüs Covid-19 ile hastalığa karşı geliştirilen aşıların erkek üreme sistemi üzerindeki etkilerinin araştırıldığı çalışmalarda hastalığın, sperm sayısı, volümü ve hareketlerinde azalmalara yol açarken, aşının sperm sayısında artış sağladığının tespit edildiğine dikkati çekiyor. Abone Ol İstanbul Üniversitesi İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Androloji Bilim Dalı Başkanı ve Türk Androloji Derneği Onursal Başkanı Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, Covid-19 görülme oranı kadın ve erkeklerde aynı olsa da yoğun bakımda tedavi oranının erkeklerde daha fazla olduğunu belirtti. Yapılan araştırmalarda, bu farka yol açan faktörün erkeklik hormonu testosteron olduğunun saptandığını aktaran Kadıoğlu, erkeklerde kadınlara göre 20 kat daha fazla bulunan testosteronun, Covid-19'un hücre içine girmesi için gereken birtakım enzimlerin düzeyini etkilediğini, testosteron bağlamında bu enzimlerin çok daha fazla ortaya çıktığını ifade etti. COVID TESTİSLERİ ETKİLİYOR ACE2 reseptörünün akciğer, testis, kalp, mesane ve böbrek gibi bazı organlarda bulunduğunu anlatan Kadıoğlu, özellikle Covid-19'u orta ve ağır geçiren erkeklerde testisin de etkilendiğini söyledi. Kadıoğlu, genç erkeklerde testisin etkilenme oranının yaşlılara göre daha fazla olduğuna işaret ederek, "Çünkü ACE2 reseptörü 30 yaşındaki erkeklerde 70 yaşa göre 2 kat daha fazla tespit edilmiş. Bu reseptörlerin testiste fazla olması ve Kovid-19 virüsünün testise yerleşmesi, yani iltihaba yol açmasıyla burada bazı değişiklikler oluyor. Sperm hücrelerinde, testiste, testosteron üreten hücrelerde değişiklik oluyor. Buna bağlı olarak 4 erkekten 1'inin sperm sayısında, volümünde, hareketlerinde azalmalar görülüyor. Aynı zamanda testosteron hormonu düşüyor." bilgisini verdi. İstanbul Tıp Fakültesince yapılan çalışmada da Covid-19 geçirenlerde testosteron oranının düşmesinin, ağır geçirenlerde ise testosteron oranının biraz daha düşük tespit edilmesinin müşahede edildiğinden bahseden Kadıoğlu, "Covid-19'un kendisi erkeklerde sperm sayısında azalmaya ve çocuk olmasında birtakım sorunlara yol açıyor." ifadesini kullandı. KISIRLIK İDDİASI ARAŞTIRMALARLA YALANLANIYOR Kadıoğlu, bazı kişilerin "aşının kısırlığa yol açabileceği" görüşünde olduğunu hatırlatarak, aşı olan erkeklerin üreme sistemi üzerinde yapılan çalışmaları şöyle aktardı "Aşıyla alakalı yapılan birkaç çalışma var. Bunlardan biri ABD'den geliyor. Bu çalışmada 45'e yakın hasta alınıyor. Yarısına BioNTech yarısına Moderna aşısı yapılıyor. Aşıdan önce ve aşıdan 70 gün sonra meni incelemesi yapılıyor. İncelemelerde semen parametrelerinin, sperm sayısının, hareketinin, morfolojisinin arttığı tespit ediliyor. Aşı semen parametrelerini olumsuz etkilemez hatta sperm sayısı düşük erkeklerde sperm sayısının daha da arttığı, normale yaklaştığı tespit edildi. İsrail'de tüp bebek merkezine başvuran erkeklerde de aynı çalışma yapılıyor. Onlarda da semen parametreleri normal ve sperm sayısı düşük erkekler var. Aynı şekilde ABD'deki çalışma orada da konfirme ediliyor. Kovid-19, üreme sistemini ve cinselliği olumsuz etkiliyor. Aşının herhangi bir olumsuz etkisi olmadığı gibi olumlu olabileceğine dair birtakım işaretler var. Fakat bunların daha ayrıntılı çalışmalarla desteklenmesi gerekiyor." Vatandaşların gönül rahatlığıyla aşı olabileceğini ve aşıdan değil, Covid-19'dan korkulması gerektiğini vurgulayan Kadıoğlu, "Covid-19'un üreme sağlığına negatif etkisi var. Aşının herhangi bir negatif etkisi yok." şeklinde konuştu. SPERM KALİTESİNİ ARTTIRIYOR Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Abdulmuttalip Şimşek de Covid-19'un ürolojik sisteme olumsuz etkilerinin bulunduğunu, özellikle sperm parametrelerinde ciddi azalmaya yol açtığını ve testislerde çeşitli hücrelere etki ettiğini anlattı. Covid-19'u ağır ve orta şiddette geçirenlerin ürolojik sistemlerinde bu etkinin daha fazla görüldüğünü dile getiren Şimşek, "Virüs hem damarsal yapıyı hem de hastaların psikolojilerini bozarak cinsel fonksiyonları olumsuz yönde etkiliyor. Bunu koruyabilmek için virüs kapmamamız lazım. Bunda da en önemli nokta aşılama." diye konuştu. Cinsel fonksiyonu olumsuz etkileyen bu unsurların aşı ile ortadan kalktığının altını çizen Şimşek, "Çalışmalarda, aşı yaptıranlarda sperm parametreleri, sayısı ve hareketliliğinde ciddi iyileşmeler görülüyor. 'Acaba aşı cinsel fonksiyonu mu, sperm parametresini mi bozuyor?' korkusu var. Çalışmalarla bu korku ortadan kalkıyor. Vatandaşlarımızın aşı olmasını istiyorum. Bunu yaparken de hem genel bağışıklığı hem de toplum sağlığını oluşturmuş olacağız." ifadelerini kullandı. Covid-19 salgını sonrasında erkek üreme sağlığının ele alındığı çalışmaların İtalya'da aylık hakemli tıbbi bir yayın olan Journal of Endocrinological Investigation'da bir araya toplandığını aktaran Şimşek, burada yer alan Çin ve ABD'deki araştırmalara işaret etti. Şimşek, konuşmasını şöyle tamamladı "Virüsle ilgili Çin'de yapılan bir otopsi çalışmasında, Kovid-19'dan ölen 10 kişinin testisleri üzerinde yapılan incelemede, virüsün sperm üreten hücrelerde ciddi bozulmaya yol açtığı ortaya çıktı. ABD'de 'mRNA aşısının erkek üreme sistemi üzerinde olumlu veya olumsuz bir etkisi var mı?' diye bir araştırma yapıldı. Yaklaşık 2 ay önce yayımlanan bir makale var. 45 kişiden, önce aşı yapılmadan sperm tahlili elde edilmiş, 1. ve 2. doz aşıları 1 ay arayla yapılmış. 70'inci günde tekrar yapılan tahlilde, aşıdan sonra sperm sayılarında ciddi artış kaydedilmiş. Bu çalışmada 8 kişilik küçük bir grup daha var. Bunların sperm sayıları normal şartlarda da düşükmüş. Aşıdan sonra ise 8 hastanın 7'sinde sperm tahlilleri normale dönmüş. Yani, aşı halk arasında söylenildiği gibi üreme sisteminde bozulmaya değil, bilakis düzelmeye etki ediyor." AA Video haberler için YouTube kanalımıza abone olun Uzmanlar, yeni tip koronavirüs Kovid-19 ile hastalığa karşı geliştirilen aşıların erkek üreme sistemi üzerindeki etkilerini açıkladı. 6 Eylül 2021 1134 / Sağlık İstanbul Üniversitesi İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Androloji Bilim Dalı Başkanı ve Türk Androloji Derneği Onursal Başkanı Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, yaptığı değerlendirmede, Kovid-19 görülme oranı kadın ve erkeklerde aynı olsa da yoğun bakımda tedavi oranının erkeklerde daha fazla olduğunu belirtti. Yapılan araştırmalarda, bu farka yol açan faktörün erkeklik hormonu testosteron olduğunun saptandığını aktaran Kadıoğlu, erkeklerde kadınlara göre 20 kat daha fazla bulunan testosteronun, Kovid-19'un hücre içine girmesi için gereken birtakım enzimlerin düzeyini etkilediğini, testosteron bağlamında bu enzimlerin çok daha fazla ortaya çıktığını ifade etti. ACE2 reseptörünün akciğer, testis, kalp, mesane ve böbrek gibi bazı organlarda bulunduğunu anlatan Kadıoğlu, özellikle Kovid-19'u orta ve ağır geçiren erkeklerde testisin de etkilendiğini söyledi. Kadıoğlu, genç erkeklerde testisin etkilenme oranının yaşlılara göre daha fazla olduğuna işaret ederek, "Çünkü ACE2 reseptörü 30 yaşındaki erkeklerde 70 yaşa göre 2 kat daha fazla tespit edilmiş. Bu reseptörlerin testiste fazla olması ve Kovid-19 virüsünün testise yerleşmesi, yani iltihaba yol açmasıyla burada bazı değişiklikler oluyor. Sperm hücrelerinde, testiste, testosteron üreten hücrelerde değişiklik oluyor. Buna bağlı olarak 4 erkekten 1'inin sperm sayısında, volümünde, hareketlerinde azalmalar görülüyor. Aynı zamanda testosteron hormonu düşüyor." bilgisini verdi. İstanbul Tıp Fakültesince yapılan çalışmada da Kovid-19 geçirenlerde testosteron oranının düşmesinin, ağır geçirenlerde ise testosteron oranının biraz daha düşük tespit edilmesinin müşahede edildiğinden bahseden Kadıoğlu, "Kovid-19'un kendisi erkeklerde sperm sayısında azalmaya ve çocuk olmasında birtakım sorunlara yol açıyor." ifadesini kullandı. Yapılan araştırmalar, "aşının kısırlığa yol açabileceği" iddialarını yalanlıyor Kadıoğlu, bazı kişilerin "aşının kısırlığa yol açabileceği" görüşünde olduğunu hatırlatarak, aşı olan erkeklerin üreme sistemi üzerinde yapılan çalışmaları şöyle aktardı "Aşıyla alakalı yapılan birkaç çalışma var. Bunlardan biri ABD'den geliyor. Bu çalışmada 45'e yakın hasta alınıyor. Yarısına BioNTech yarısına Moderna aşısı yapılıyor. Aşıdan önce ve aşıdan 70 gün sonra meni incelemesi yapılıyor. İncelemelerde semen parametrelerinin, sperm sayısının, hareketinin, morfolojisinin arttığı tespit ediliyor. Aşı semen parametrelerini olumsuz etkilemez hatta sperm sayısı düşük erkeklerde sperm sayısının daha da arttığı, normale yaklaştığı tespit edildi. İsrail'de tüp bebek merkezine başvuran erkeklerde de aynı çalışma yapılıyor. Onlarda da semen parametreleri normal ve sperm sayısı düşük erkekler var. Aynı şekilde ABD'deki çalışma orada da konfirme ediliyor. Kovid-19, üreme sistemini ve cinselliği olumsuz etkiliyor. Aşının herhangi bir olumsuz etkisi olmadığı gibi olumlu olabileceğine dair birtakım işaretler var. Fakat bunların daha ayrıntılı çalışmalarla desteklenmesi gerekiyor." Vatandaşların gönül rahatlığıyla aşı olabileceğini ve aşıdan değil, Kovid-19'dan korkulması gerektiğini vurgulayan Kadıoğlu, "Kovid-19'un üreme sağlığına negatif etkisi var. Aşının herhangi bir negatif etkisi yok." şeklinde konuştu. Aşı yaptıranların sperm parametreleri, sayısı ve hareketliliğinde iyileşmeler gözlendi Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Abdulmuttalip Şimşek de Kovid-19'un ürolojik sisteme olumsuz etkilerinin bulunduğunu, özellikle sperm parametrelerinde ciddi azalmaya yol açtığını ve testislerde çeşitli hücrelere etki ettiğini anlattı. Kovid-19'u ağır ve orta şiddette geçirenlerin ürolojik sistemlerinde bu etkinin daha fazla görüldüğünü dile getiren Şimşek, "Virüs hem damarsal yapıyı hem de hastaların psikolojilerini bozarak cinsel fonksiyonları olumsuz yönde etkiliyor. Bunu koruyabilmek için virüs kapmamamız lazım. Bunda da en önemli nokta aşılama." diye konuştu. Cinsel fonksiyonu olumsuz etkileyen bu unsurların aşı ile ortadan kalktığının altını çizen Şimşek, "Çalışmalarda, aşı yaptıranlarda sperm parametreleri, sayısı ve hareketliliğinde ciddi iyileşmeler görülüyor. 'Acaba aşı cinsel fonksiyonu mu, sperm parametresini mi bozuyor?' korkusu var. Çalışmalarla bu korku ortadan kalkıyor. Vatandaşlarımızın aşı olmasını istiyorum. Bunu yaparken de hem genel bağışıklığı hem de toplum sağlığını oluşturmuş olacağız." ifadelerini kullandı. Kovid-19 salgını sonrasında erkek üreme sağlığının ele alındığı çalışmaların İtalya'da aylık hakemli tıbbi bir yayın olan Journal of Endocrinological Investigation'da bir araya toplandığını aktaran Şimşek, burada yer alan Çin ve ABD'deki araştırmalara işaret etti. Merhabalar, 30 yaşında ilk elvliliğimi yaptım. Eşimin ikinci evliliği ve ilk eşinden 13 yaşında bir oğlu var. Eşim 46 yaşında ve çocuk sahibi olmak istiyoruz. Bir yıldır hiç korunmadık. 5 ay önce tahlillerimiz yapıldı. Bende herhangi bir sorun çıkmadı. Fakat eşime azosperm teşhisi kondu. Manuel testte 1-2 hareketli sperm gözükmüştü, diğer verilerde N/A yazıyordu. 3 ay önce sol varikosel ameliyatı geçirdi. İki hafta önce sperm testinde Sperm sayısı 0,5 milyon, toplam sperm 1 milyon, total motilite %35, ileri hareket %5 çıktı. Bu heyecanla geçen hafta tekrar test yaptırdı. Bundaki sonuçlar volume3, ph8, sperm conc m/ml, motility %2,1rapid prog motility %0,3 slowprog motility%0,1 non prpg motility %1,7 immotility%97,9 morph%14,8 msc3,7 pmsca0,6 pmscb0,2 fsc0,2 velocty2 mic/s SMI10 all sperm534,3m/ejac motile sperm 11,1 prog. motile sperm2,4 ve functional sperm0,6 Sayın doktorum şimdi bu veriler iyiye mi gidiyor, tüp bebek olmadan aşılama ile bile olsa hamile kalma olasılığım var mı? Yoksa veriler yetersiz tüp bebek şart mı? Konu hakkında bilgilendirirseniz sevinirim. Dünyaya bir çocuk getirmek isteyen çiftlerin başına gelen sorunlardan biri gebeliğin ortaya çıkmamasıdır. Gebeliğin oluşmaması kadın ya da erkek kaynaklı olabilir. Erkeklerin kısırlık sorunlarında en yaygın durumlardan biri sağlıklı sperm olmaması ve sperm sayısının yetersiz olmasıdır. Erkeklerde gebelik için sperm sayısı kaç olmalı, sorusunu etkileyecek birçok etmen bulunuyor. Erkeğin sperm sayısının ve kalitesinin yeterli olmasıyla birlikte yumurta hücreleri de sorunsuzsa gebelik başarılı olarak ortaya çıkacaktır. Erkeklerde yaş, bağışıklık sistemi, sağlık durumu, mevcut hastalıklar gibi birçok unsur sperm sayısına etki eder. Gebelik denemelerinde erkeğin sperm sayısının yeterli olmaması durumunda sağlık teknolojileri sayesinde sperm sayısı arttırılabilir. Normal sperm sayısı nedir?Sperm sayısı nasıl ölçülür?Sperm sayısı doğurganlığı nasıl etkiler?Sperm sayısı nasıl arttırılır?Sperm ölçümünde nelere bakılır?Sperm ölçümünde şu noktalara bakılır;Sperm ölçümü neden yapılır?Sperm testi hangi bölümde yapılır?Sperm sayısı neden azalır?Sperm sayısını azaltan bazı durumlar şu şekildedir;Sperm sayısını azaltan besinler nelerdir?Sperm sayısını azaltan besinler şu şekildedir;Sperm sayısını arttıran ilaçlar nelerdir?Sperm sayısını arttırabilecek ilaç ve besin takviyeleri şöyledir; Normal sperm sayısı nedir? Normal sperm sayısı, erkeğin menisinde bir mililitrede bulunan sperm oranını belirtmektedir. Normal sperm sayısı olarak 1 mililitrede 15 milyon ile 200 milyon arasındaki tüm değerler normaldir. Kişide her mililitrede 15 milyondan düşük sperm sayısı varsa düşük sperm sayısı olarak nitelendirilir. Ayrıca ejakülat başına 39 milyondan az sperm de bu şekilde kabul edilmektedir. Sperm sayısı düşüklüğü oligospermi olarak adlandırılmaktadır. Her mililitrede 200 milyon üzerinde sperm olması yüksek sperm sayısı olarak nitelendirilmektedir. Erkeklerin meni içindeki sperm sayısını ölçebilmek adına sperm testi olarak da adlandırılan semen analizi yapılmaktadır. Sperm analizi tüp bebek merkezleri, doğum klinikleri ve sağlık merkezlerinde yapılabilir. Ayrıca evde de gerçekleştirilebilir. Sperm sayısı nasıl ölçülür? Sperm sayısına yönelik ölçüm için erkeğin sperminden bir örnek alınır. Erkekten alınan meni örneği ile laboratuvar ortamında sperm sayısı ölçülebilir. Bu işleme semen analizi adı verilir. Erkeklerde Dünya Sağlık Örgütü rakamlarına göre sağlıklı sperm sayısı için her mililitrede ortalama 20 milyon sperm bulunmalıdır. Semen analizinde sperm sayısının yanında spermlerin hareketliliği, şekli ve canlılığı gibi unsurlara da bakılır. Başarılı gebelik için sperm sayısı yanında sperm kalitesi ve hareketliliği de çok önemlidir. Semen analizinde doğru sonuçlar için meninin vücut sıcaklığında tutulması gerekir. Soğuk ya da sıcak ortamlarda bekletilen menide yanlış sonuçlar alınacaktır. Semen analizi için meninin vücuttan en fazla 1 saat önce çıkması gerekir. Uzun süre geçmesi durumunda meni içindeki spermler ölecektir. Spermi öldürecek maddeyle meninin temas etmesi, erkeklerin stres altında sperm örneği vermesi, laboratuvarda hata yapılması ve meni örneğinin kirlenmesi gibi durumlar sonuçların yanlış çıkmasına yol açacaktır. Uzmanlar sperm örneğinin hastane ortamında alınmasını önermektedir. Bazı hastalar hastane ortamında zorlanabilir. Bu durumda hasta kendisini rahat hissettireceği bir ortamda meni örneği alabilir. Bu durumda meni örneğinin 2 saat içinde laboratuvara teslim edilmesi gerekir. Sperm sayısı doğurganlığı nasıl etkiler? Gebelik denemelerinde yumurta kalitesi ne kadar yüksek olursa olsun sperm sayısı azaldıkça başarılı gebelik şansı da düşer. Sperm sayısı doğurganlığı çok fazla etkileyen bir unsurdur. Erkeklerde kısırlık sorunları başında gelen nedenlerden biri düşük sperm sayısıdır. Sperm sayısının yanında sperm kalitesi de doğurganlık üzerinde doğrudan etkilidir. 6 ay ile 1 yıl arasında korunmasız denemeye karşın başarılı gebelik ortaya çıkmadıysa kısırlık konusunda tedaviye başvurulmalıdır. Bazı durumlarda çiftlerin bilgi eksikliği sebebiyle de gebelik oluşmayabilir. Gebelik uzun süren denemelere rağmen ortaya çıkmadıysa öncelikle sperm analizi yapılarak spermin kalitesine, hareketliliğine ve sperm sayısına bakılır. Sperm sayısı düşükse doğurganlık olasılığını arttırmak için sperm sayısını arttıracak önlemler alınır. Sperm sayısı nasıl arttırılır? Semen analizi sonrası sperm sayısı düşük çıkan kişilerde sperm sayısını arttırmak mümkündür. Sperm sayısını arttığında doğurganlık oranı da artacaktır. Sperm sayısının artması için yapılabilecekler şu şekildedir; Erkekler cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı her zaman önlemlerini almalıdır. Birden fazla partneri olan erkekler korunmalı cinsel ilişki yaşamalıdır. Sperm sayısını birçok hastalık etkilemektedir. Bu yüzden genel sağlık konusunda her zaman dikkatli olunmalıdır. Düzensiz hayat her zaman sperm kalitesini ve sayısını etkiler. Bu yüzden uyku düzeni oturtulmalıdır. Alkol, sigara ve uyuşturucu madde bağımlılığı gibi alışkanlıklardan uzak durulması gerekir. Stres sperm sayısı üzerinde olumsuz etkiye sahiptir. Hayatta strese yol açan tüm unsurları uzaklaştırmak gerekir. Stresten kurtulmak için meditasyon, spor ve yoga gibi etkinlikler yapılabilir. Sağlıklı bir beslenme düzeni olmalıdır. Hazır gıda ve ilenmiş yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Sebze ve meyve tüketimine önem verilmelidir. Organik gıdalar tüketilmelidir. Sperm sayısını cinsel ilişki düzeni de etkiler. 3-4 günde bir meniyi yenileyebilmek adına cinsel ilişkiye girilmelidir. Düzenli bir cinsel hayat sperm sayısını arttıracaktır. Düzenli egzersiz stres hormonunun yavaş çalışmasını sağlar. Aşırı egzersizden uzak durulmalıdır. Yoğun bir egzersiz programı sperm sayısını azaltabilir. Çinko, selenyum, aminoasit, C ve E vitamini tüketimi arttırılabilir. Antioksidanlar sperm sayısını büyük oranda etkiler. Testisler sıcak ortamlarda uzun süre kaldığında sperm sayısı düşer. Hamam, sauna gibi sıcak ortamlardan uzak durulmalıdır. Sıkı iç çamaşırı testislerin sıcaklığını arttırdığı için tercih edilmemelidir. Sperm sayısı sabah saatlerinde daha yüksek olduğu için gebelik için sabah vakitlerinde cinsel ilişki yaşanmalıdır. Sperm ölçümünde nelere bakılır? Sperm ölçümünde erkekte meni içindeki sperm sayısına bakılır. Bunun yanında spermlerin kalitesi, canlılık oranı ve hareketlilik durumlarına da bakılır. Gebelik konusunda destek alındığında öncelikle detaylı bir sperm ölçümü yapılır. Sperm ölçümünde şu noktalara bakılır; Sperm sayısı Mililitre başına 15 milyon ve üzerinde olmalıdır. 15 milyondan düşük olursa oligospermi tanısı konacaktır. Sperm yokluğu azospermi olarak nitelendirilir. Semen hacmi Boşaltımı yapılan toplam sıvı miktarı olarak belirtilebilir. 2-5 mililitre arasında olmalıdır. Sperm morfolojisi Sperm hücrelerinde en düşük %4 oranında bağlantı parçası, uzun düz kuyruk ve oval bir baş bulunması gerekir. Sperm hareketliliği Spermlerin ileri yüzme hareketi durumuna bakılır. Spermlerin en az %32’si ileri, hızlı ve düz bir çizgide yüzer gibi hareket etmelidir. Semen ph değeri Bir semende ortalama ph değeri arasında olmalıdır. Yüksek ve düşük ph seviyesi sperm ölümüyle sonuçlanabilir. Renk ve viskozite Alınan semen numunesi bir süre geçtiğinde sıvılaşmaya başlar. Sperm sıvısı rengi gri opalescent olmalıdır. Sperm en az 20 dakikadan sonra sıvılaşmaya başlamalıdır. Beyaz kan hücresi oranı 1 mililitre içinde 1 milyonun altında beyaz kan hücresi olması normal kabul edilmektedir. Sperm canlılığı Sperm numunesinde yer alan spermlerin en az %58’i canlı olmalıdır. Sperm ölçümü neden yapılır? Sperm ölçümü çiftlerin bebek sahibi olmasına engel bir sorunun olup olmadığını belirlemek adına yapılır. Çiftlerde 6-12 ay korunmasız cinsel ilişki olmasına karşın başarılı gebelik olmadıysa baba adayının doğuma engel bir durumunun olup olmadığına bakmak için sperm ölçümü yapılır. Erkeklerde vazektomi ameliyatı sonrasında başarı durumunu görmek ya da operasyonun tersine çevrilmesi adına da sperm ölçümü yapılabilir. Erkeklerde inmemiş testis, varikosel, infertilite gibi rahatsızlık belirtileri olması durumunda doktorlar sperm ölçümü yapılmasını isteyebilir. Semen analizi genellikle tüp bebek tedavisi başlamadan evvel baba adayının doğurganlık durumuyla ilgili gerçekleştirilen rutin bir taramadır. Uzmanlar farklı sebepler için de erkekten sperm analizinin yapılmasını isteyebilir. Sperm testi hangi bölümde yapılır? Sperm testi hastanelerin Üroloji ve Androloji bölümlerinde gerçekleştirilir. Ayrıca özel sağlık kuruluşlarında da sperm testi yapılmaktadır. Özellikle kısırlık tanısında çok önemli bir yere sahip olan sperm testi için deneyimli ve tam donanımlı Androloji laboratuvarlarına başvurulmalıdır. İlginizi çekebilir Spermiogram Testi Nedir, Sonuçları Nasıl Yorumlanır? Sperm sayısı neden azalır? Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan araştırmalara göre son 30 yıl içinde sperm sayısı 60 milyondan 15 milyona kadar geriledi. Özellikle Kuzey Amerika, Asya ve Avrupa kıtalarında bu düşüş oranları çok yüksek oldu. Sperm sayısını azaltan bazı durumlar şu şekildedir; Varikosel hastalığı Epidimis bezleri ve testislerde cinsel yolla bulaşan hastalıklara bağlı enfeksiyonlar Kuru boşalma olarak bilinen ejakülasyon sorunları Kanser tedavisinde gerçekleştirilen kemoterapi seansları İnmemiş testis sorunu Hİpotalamus, hipofiz bezi, testislerde sperm üretimi için zorunlu olan hormonlarla ilgili problemler Endüstriyel kimyasallar Ağır metaller Aşırı radyasyona maruz kalma Testislerin yüksek sıcaklığa maruz kalması Dar iç çamaşırı kullanımı Yüksek sıcaklıkta çalışmak zorunda kalma Uyuşturucu madde, alkol ve sigara tüketimi Stresli yaşam ve depresyon durumları Aşırı kilo alımı Spermi taşıyan kanallarda tıkanıklık olması Tarım ilaçları gibi birçok unsur sperm sayısının ve kalitesinin azalmasına yol açmaktadır. Sperm sayısını azaltan besinler nelerdir? Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerde anne adayının yumurta sayısı ve kalitesi kadar baba adayının sperm sayısı ve kalitesi de önemlidir. Sperm sayısını azaltan çok sayıda çevresel ve tıbbi unsur vardır. Bunun yanında bazı gıdalar da sperm sayısının azalmasına yol açar. Sperm sayısını azaltan besinler şu şekildedir; Aşırı alkol tüketme Kola, kahve vb. kafein barındıran besinler Sucuk, salam, sosis gibi doymuş yağ oranı yüksek olan işlenmiş et ürünleri Yağlı süt Tam yağlı peynir Krema Tereyağı Soya Cips, hamur işi gibi yoğun yağlı besinler sperm sayısını azaltacaktır. Tüm bunlara ek olarak çocuk sahibi olmak için tüketilen bazı organik gıdaların bilinçsiz tüketimi de sperm sayısını olumsuz etkileyebilir. Sperm sayısını arttıran ilaçlar nelerdir? Sperm sayısını ve kalitesini arttırmak için bazı ilaçlara ve besin takviyelerine başvurulabilir. Dünyanın birçok yerinde sperm sayısını arttırmaya yönelik ilaçlar test edilmektedir. Ancak bu besin takviyeleri ve ilaçlarının kesinlikle işe yaradığına dair araştırma sayısı yetersizdir. Sperm sayısını arttırabilecek ilaç ve besin takviyeleri şöyledir; Koenzim Q10 L-karnitin Folikül uyarıcı hormon Tamoksifen Pentoksifilin Kallikrein Bu ilaçlar çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Yapılan bazı araştırmalar sperm sayısını arttırdığı yönünde sonuçlar ortaya koymaktadır. Ancak sperm sayısını arttıracak ilaç kullanımı konusunda mutlaka bir uzmanın görüşü ve önerisi dikkate alınmalıdır. Mürüde Çakartaş Dağdelen 24 Nisan 1977’de Kıbrıs Yeşilyurt’ta doğdu. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İngilizce bölümünden mezun oldu. Tüp bebek tedavisinin başarısı, genel olarak bakıldığında 4 unsura dayanıyor. Bunlar; sperm, yumurta, rahmin durumu ve laboratuvardır. Eğer tüp bebek tedavisi başarısız olursa bu durumda sıraladığımız 4 unsurun birlikte değerlendirilmesi gerekir. Genellikle tüp bebek tedavisinin sadece sağlıklı embriyo elde edilmesi durumunda başarılı olduğu sanılsa da sperm kalitesi de son derece etkilidir. Öncelikle spermin sağlıklı olduğundan söz edebilmek için şeklinin ve hareketinin normal olması bekleniyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar spermin DNA sağlığının da döllenmenin başarısında etkili olduğu saptandı. DNA hasarları yüksek olan embriyolar kullanıldığında embriyo gelişimi ya da gebeliğin sürdürülmesi gibi noktalarda sorunlar yaşandığı belirlendi. Tekrarlayan düşük olguları incelendiğinde de spermdeki DNA hasarlarının sıklıkla karşımıza çıktığını söyleyebiliriz. İşte bu nedenle spermin hareketi ve morfolojisi ile beraber DNA kalitesi de oldukça önemlidir. Sperm Sayısı Kaç Olmalı? Tedavi kapsamında sperm sayısı ile sperm hareketliliği önemli bir yere sahiptir. Elbette döllenme aşamasında spermin tamamı yumurtaya ulaşamaz. Çok sayıda sperm döllenmeye hazır olan yumurtaya henüz ulaşmadan ölür. Sperm sayısı ne kadar fazlaysa spermin yumurtaya ulaşma olasılığı da yani döllenmenin meydana gelme olasılığı da o kadar fazladır. Sperm sayısının en az 39 milyon dolaylarında olması gerektiğini belirtelim. 39 milyondan daha az sayıda spermin olması döllenme ihtimalini tamamen ortadan kaldırmaz ancak bu ihtimali bir hayli azalttığını da belirtmeliyiz. Elbette bu durum tedavi başarısını da olumsuz yönde etkiler. Bununla birlikte sperm sayısının 39 milyondan daha fazla olması da döllenmenin kesinlikle meydana geleceği anlamını taşımaz. Tüp bebek tedavisine başlamadan önce sperm sayısı ve hareketliliği konusunda doktorunuza danışarak çok daha detaylı bilgi alabilirsiniz. Sperm Hareketliliği Kaç Olmalı? Sperm sayısının 39 milyon civarında olması tek başına yeterli değildir. Aynı zamanda sperm hareketliliğinin de belirli bir oranda olması beklenir. Sperm sayısı fazla olsa bile hareketliliği yeterli değilse döllenmenin meydana gelme ihtimali de düşer. Bunun için de her 100 sperm ayrı ayrı olacak şekilde gözlemlenir. Gözlemlenen bu sperm gruplarının her birinde 4 hızlı spermin olması yeterli kabul edilir. Bu değerlendirme sperm ileri hızlı hareketlilik’ kapsamında gerçekleştirilir. Erkekten semen örneği alınır ve gerekli analiz de bu örnek üzerinden gerçekleştirilebilir. % 4 oranında sperm hareketliliğinin gözlemlenmiş olması durumunda test sonucu da normal olarak kabul edilir. Tüp Bebek Tedavisinde Normal Sperm Değerleri Nedir? Normal değerler konusunda sorularınızın yanıtlarını içeren bir listeden söz edebiliriz Miktarvolüm ml ve üzeri olmalıdır Spermin pH değeri ve üzeri olmalıdır Mililitrede sperm sayısı 15 milyon/ml ve üzeri olmalıdır Toplam sperm sayısı 30 milyon/ml ve üzeri olmalıdır Hareketlilik düzeyi % 40 ve üzeri olmalıdır Morfoloji % 4 ve üzeri olmalıdır Canlılık % 75 ve üzeri olmalıdır Lökosit 1 milyon/ml’nin altında olmalıdır Göz atın –> Tüp Bebek Tedavisinde Yapay Zeka Sperm Kalitesini Etkileyen Faktörler Pek çok unsurun erkeklerde sperm kalitesini etkilediğini belirtmemiz gerekiyor. Bunlardan biri şişmanlıktır. Aşırı kilo sadece kadınlar için değil erkekler için de üreme sistemlerini olumsuz etkiler. Bu nedenle tüp bebek tedavisine başlamadan önce kadın ve erkeklerin normal kilo aralığına ulaşması önerilir. Kullanılan bazı ilaçlar da sperm kalitesini etkisi altına alabilir. Çoğu zaman bu ilaçların kullanımı sona erdiğinde sperm kalitesi de normal düzeye yeniden ulaşır. Aşırı oranda spor yapmanın da sperm kalitesini etkilediği biliniyor. Bununla birlikte hareketsiz bir yaşam sürmenin de benzer bir etkide bulunduğunu belirtebiliriz. Testislere alınan darbeler gibi travmatik etkilerde bulunan unsurlar ya da yaralanmalar neticesinde de sperm kalitesinde düşüş olabilir. Sağlıklı beslenme üreme sistemlerini doğrudan etkileyen unsurlardan biridir. Tüp bebek yöntemi ile bebek sahibi olmak isteyen çiftlerin dengeli ve sağlıklı bir beslenme düzenine sahip olmaları gerekir. Aşırı yağlı yiyeceklerin çok sık tüketilmesi ya da fast food tarzı gıdaların sıklıkla tüketilmesi de sperm kalitesini düşürebilir. Dolayısıyla beslenme düzeni kadar ne tüketildiğinin de gözden geçirilmesi gerekir. Alkol, tütün ürünleri ve aşırı kafein alımından uzak durulması da önem taşıyan hususlar arasında yer alıyor. Tüp bebek tedavisinde sperm kalitesi ve sperm kalitesinin önemi hakkında sorularınızı yorum bölümüne yazabilirsiniz. Bilgi sahibi olun –> Tüp Bebek Yapılırken Anestezi Yapılır mı Detaylı bilgi için Özel Bahçelievler Kadın Hastalıkları ve Doğum Merkezimizi arayarak ulaşabilirsiniz. Cep Tel 0532 414 56 66 Ofis Tel 0212 603 66 54 E-Mail info

aşılama için sperm sayısı en az kaç olmalı